Gezi davası avukatları, Gezi davasında verilen kararları Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Kararın Anayasa’ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı kısımları örnek gösterilirken ifade özgürlüğünün hiçe sayıldığı belirtildi.
Gezi Davasında hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüsten ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılan Osman Kavala ile bu suça yardımdan 18 yıl hapis cezası verilen Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay ve Tayfun Kahraman Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gitti.
İstanbul 13. Mahkemesinin gerekçeli kararını açıklamasının ardından AYM’ye bireysel başvuru yapan Gezi Davası’nın avukatları dilekçelerinde müvekkillerinin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’yle (AİHS) korunan haklarının ihlal edildiğini belirtti.
Avukatlar müvekkillerinin kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, kişinin dokunulmazlığı ile Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebepler dışında özgürlüğün kısıtlanması ihlallerini sıraladı.
Osman Kavala’nın başvurusunda avukatlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kendisiyle ilgili verdiği hak ihlali kararının uygulanmadığını belirtti. Kavala’nın adil yargılanma hakkının ihlal edildiği aktardı.
Akın Gürlek de şikayet dilekçesinde yer aldı
Avukatlar başvurularında tutuklama kararına itirazı kabul etmeyen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Akın Gürlek’i de dilekçeye dahil etti.
Gürlek’in kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararnamesiyle Adalet Bakan yardımcılığına atandığını hatırlatan avukatlar bunun için ‘itiraz merciinin tarafsız bir makam olarak değerlendirilemeyeceğini’ görüşünü desteklediği belirtti.
İdareden bağımsız bir mahkeme olmadığı ve bu nedenle etkin bir itiraz yolu olmadığı ifade etti.
