Görsel

GAZETE DUVAR

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve bağlı odaların Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davada verilen ceza kararı üzerine Türkiye genelinde başladığı nöbet bugün 100'ncü gününe girdi. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen ile nöbetin 100 gününü konuştuk.

Meslektaşlarının tutuklamaları sona erene kadar nöbetin süreceğini belirten Köymen nöbet sürecinde baskı gördüklerini anlattı. Bakırköy’de bulunan yüksek mimar Mücella Yapıcı için görüş izinlerini çıktığını ancak Silivri’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehircilik Proje Koordinatörü Dr. Öğretim üyesi Tayfun Kahraman ve TMMOB Mimarlar Odası avukatı Can Atalay’la görüşemediklerine dikkat çeken Köymen “Sadece aileleri ve avukatlar görüşebiliyor. Bu durum son derece can sıkıcı. Bir an önce hukuksuz tutuklamaların son bulmasını istiyoruz elbette. 100 gündür hiç görüşemediğimiz arkadaşlarımızla bir an önce görüşmek istiyoruz” dedi.

'KENT VE ÇEVRE MÜCADELELERİMİZİ SÜRDÜRMEKTE KARARLIYIZ' 

Nöbetiniz 100'üncü gününe girdi. Nöbetin amacından ve ne kadar süreceğinden biraz bahseder misiniz?

25 Nisan’daki Gezi Davası duruşmasında çalışma arkadaşlarımızın da içinde olduğu 7 kişi hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapisten, ağırlaştırılmış hapise kadar cezalar verildikten sonra arkadaşlarımıza bir söz verdik.

Hukukun yerle bir edildiği; bu adaletsiz, delilsiz tutuklamaların siyasetin gölgesinde alındığının farkındayız. Karar heyetindeki bir yargıcın muhalefet şerhinde yazdıkları, heyette daha önce AK Parti’den milletvekili aday adayı olan bir yargıcın da bulunması durumu tüm açıklığıyla ortaya koyuyor.

Elbette bu hukuksuzluk karşısında sessiz kalmamız mümkün değil. Kentin içinde tek kalmış yeşil alan olan Gezi Parkı'nın yapılaşmaya açılması, Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi adı altında meydanın yok edilmesi girişimlerine karşı meslek odaları olarak yürüttüğümüz mücadelede ne kadar haklı olduğumuz ortada. İstanbul kentinin en önemli kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı’nı korumak, Gezi Parkı park olarak kalsın diye mücadele etmek mesleki etik ilkelerimizin bir gereğidir.

Bugün Gezi Parkı hala park olarak halkımıza hizmet veriyorsa bunda Mücella’nın, Can’ın ve Tayfun’un katkıları inkar edilemez. Bizler de arkadaşlarımıza bir söz verdik; bu hukuksuz tutuklamalar sona erinceye kadar, adalet nöbetlerine devam edeceğiz. Yapılan tüm yatırım ve projelerin kamu yararına olup olmadığını denetleyerek, meslek etiğimizin gereklerini yerine getirerek, kente karşı işlenen suçlarla mücadele etmeye devam edeceğiz. Bilimin rehberliğinde ve kamu yararı doğrultusunda mimarlık, kent ve çevre mücadelelerimizi sürdürmekte kararlıyız.

‘KARARLARA İTİRAZ EDİLDİ’

100 günde neler değişti?

TMMOB’ye bağlı meslek odaları olarak adalet nöbetlerine başladığımız ilk günlerden itibaren türlü baskılara maruz kaldık. Bazı şube ve temsilcilik binalarımızın cephelerine astığımız gezi pankartlarımız savcılık kararlarıyla indirildi. Yöneticilerimiz hakkında soruşturmalar açıldı. Öte yandan nöbetlere olan ilgi ve destek gittikçe artıyor. Hükümet kanadından yapılan Gezi Direnişi’ni suçla, terörle ilişkilendirmeye çalışan açıklamaların doğru olmadığı halkımız tarafından iyice anlaşıldı.

Hukuksuz yargılamaların verilen cezaların topluma bir gözdağı verme girişimi olduğu herkes tarafından biliniyor artık. Bu son derece önemli bir durum. Ayrıca Türkiye’nin her yerinde; güvenceli çalışma koşulları çevre ve yaşam hakları, demokratik hak ve özgürlükleri için mücadele edenler, akademisyenler, siyasetçiler, sanatçılar, yazarlar, uluslararası meslek kuruluşları tutuklanan arkadaşlarımıza destek mesajları yayınladılar.

Bu son derece değerli bir durum. Bu desteklerin gittikçe artması hepimizi umutlandırıyor.

Ayrıca avukatlarımız verilen kararlara itiraz etti. Hem istinaf mahkemesine hem de Anayasa Mahkemesi’ne başvurular yapıldı.

'KAHRAMAN VE ATALAY'LA GÖRÜŞEMİYORUZ'

Nöbet sırasında nasıl tepkilerle karşılaştınız?

Çoğunlukla verilen cezaların hukuksuzluğu karşısında destek ziyaretleri ve mesajları paylaşıldı bizlerle. Adalet nöbetlerimize bireysel olarak katılarak bizlere destek veren yeni arkadaşlarımız oldu. Her gün yenileri katıldı dayanışma nöbetlerimize. Süreci bizlerden de dinleyerek gerçekleri öğrendiler yalan ve taraflı iktidar odaklı açıklamaların tutarsızlığını bir kez daha ortaya koyduk hep birlikte. Tarafsızlığını koruyan basın ve medya kanalları aracılığıyla yaşanılan süreçler tüm açıklığıyla paylaşıldı kamuoyuyla. Delilsiz, ispatsız, sadece suç isnat edilerek verilen kararların hukuksuzluğu net bir biçimde ortaya konulmuş oldu. Toplumda adalet talepleri yükselmeye başladı. Bakırköy’de tutuklu bulunan arkadaşlarımızla görüş izinlerimiz çıktı. Ancak Silivri’de tutuklu bulunan Can ve Tayfun’la görüşemiyoruz hala. Sadece aileleri ve avukatlar görüşebiliyor. Bu durum son derece can sıkıcı. Bir an önce hukuksuz tutuklamaların son bulmasını istiyoruz elbette. 100 gündür hiç görüşemediğimiz arkadaşlarımızla bir an önce görüşmek istiyoruz.

‘YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ’

100'ncü gün mesajınız var mı?

Hukuksuz tutuklama kararlarının verildiği günden itibaren başlattığımız ve bugün 100'üncü gününe giren adalet nöbetleri vesilesiyle bir kez daha kararlılıkla belirtiyoruz: TMMOB ve bağlı odaları olarak, mesleki ve teknik bilgimizi halkın yararına kullanmaya devam edeceğiz, arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız ve bu ülkenin en güzel, en barışçıl halk hareketi olan Gezi Direnişi’ne sahip çıkmaya devam edeceğiz. Gezi onurumuzdur.