Image
insan-haklari-savunucularinin-korunmasi-icin-kanun-teklifi.jpg

BİANET

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, İnsan Hakları Savunucularının Tanınması ve Korunması Kanunu Teklifini Meclis’e sundu.

Kanun teklifiyle, insan hakları savunucularının korunması konusunda uluslararası bildirge ve kılavuz ilkelerin tam ve etkili bir biçimde uygulanmasını sağlamak amaçlanıyor.

Teklif, devletin insan hakları savunucularını korumadaki sorumluluğunun ana hatlarını çizmek üzere İnsan Hakları için Uluslararası Servis’in (International Service for Human Rights / ISHR) 2016 yılında hazırladığı model kanun uyarlanarak hazırlandı.

“Yargısal taciz, fiziksel şiddet, tehdit, hedef gösterme”

Teklifin gerekçesinde, hak savunucularının maruz kaldığı baskılar yer aldı:

“Türkiye’de insan hakları savunucularına yönelik yaşanagelen ve son yıllarda giderek artarak sistematikleşen baskılar, Türkiye İnsan Hakları Vakfının (TİHV) 20 Eylül 2023 tarihinde yayınladığı Türkiye’de İnsan Hakları Savunucularının 2022 Yılında Karşılaştığı Baskı, Engel ve Zorluklar Raporu’nda şu ifadelerle görünür oldu:

Aralarında Göç İzleme Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Türk Tabipleri Birliği, Rosa Kadın Derneği, İnsan Hakları Derneği, Özgürlük için Hukukçular Derneği, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği, Diyarbakır Barosu ve İzmir Barosu’nun da olduğu en az 22 sivil toplum kuruluşu (16 dernek, 5 meslek örgütü ve 1 vakıf) yöneticileri, çalışanları ve/veya üyeleri hakkında başlatılan soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında bu dönemde doğrudan ya da dolaylı olarak yargısal tacize maruz bırakıldılar.

1 Ocak - 31 Aralık 2022 arasında hak savunuculuğu faaliyetleri nedeniyle toplamda 4 bin 819 kişi yargısal taciz, idari taciz, fiziksel şiddet, tehdit, hedef gösterme ve misilleme müdahalelerinden en az biri veya birkaçına maruz kaldı.

Aynı dönem içerisinde 16 dernek, 5 meslek örgütü ve 1 vakıf da insan hakları alanındaki faaliyetleri nedeniyle doğrudan ya da dolaylı olarak hedef alınmış, yargısal ve idari tacize maruz bırakılmıştır.

34 farklı şehirde toplamda 311 etkinlik barışçıl toplantı, gösteri ve yürüyüşün yapılması engellenmiştir.”

Ceylan Akça Cupolo kanun teklifinde, hak savunucuları için yasal güvence oluşturulması gerektiğini ifade etti:

“Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Savunucularının Durumu Özel Raportörü görev gücü, 1998 yılında BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen Evrensel Olarak Tanınan İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Geliştirilmesi ve Korunmasında Bireylerin, Grupların ve Toplum Organlarının Hak ve Sorumluluklarına İlişkin Bildirge (BM İHS Bildirgesi), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu’nun (AGİT - ODIHR) oluşturduğu Avrupa Birliği İnsan Hakları Savunucularına İlişkin Kılavuz İlkeler bu risklerin yarattığı belge ve kurumlar olarak çeyrek yüzyıl önce uluslararası kamuoyunun gündemine girmişken Türkiye’deki bu sistematik basıncı ortadan kaldıracak yasal dayanak oluşturmak bir zorunluluk halini almıştır.”