Görsel

MLSA

26 Haziran 2021’deki İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nde polis saldırısı ile gözaltına alınan ve “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılanan üç kişi, ilk duruşmada beraat etti.

İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Ataman Cem Akpınar, Amber Yıldız ve Esef Aydın avukatları ile  hazır bulundu.

Kimlik tespitlerinin ardından savunmasına başlayan Ataman Cem Akpınar, “Anayasal hakkımı kullanmak için oradaydım. Polislerin gaz sıkmasına tepki gösterdiğim için amir gözaltına alınmamı söyledi. Suçlamayı kabul etmiyorum ve beraatimi talep ediyorum” dedi.

Yürüyüşün yasak olduğunu bilmediğini belirten Esef Aydın, “Arkadaşımın köpeğine kötü muamele yapıldığını görünce tepki gösterdim. Göğsümün ameliyatlı olduğunu belirtmeme rağmen polis tarafından darp edildim. Suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.

Amber Yıldız da Onur Yürüyüşü’ne ilişkin bir yasaklama kararı olduğunu bilmediğini söyleyerek şöyle devam etti: “Arkadaşımı gözaltına aldıkları araca kadar gidip daha sonra kafeye geri döndüm. Sonra polis amiri beni gördü ve tanıdı. Oturduğum yerde yakamdan tutarak gözaltına aldırdı. Kucağımda küçük bir köpeğim vardı ve buna rağmen ekip aracına kadar sürüklendim. Araçta polislerin sözlü tacizine maruz kaldım.”

Müvekkillerinin anayasal haklarını ve ifade özgürlüklerini kullandıklarını ifade eden avukat Umut Rojda Yıldırım, “2015 yılına kadar barışçıl geçen bir yürüyüşten bahsediyoruz. Ancak kötü muamele ve şiddetle karşı karşıya kalmışlardır. Usulüne uygun herhangi bir ihtar yapılmamıştır. Savcılık soruşturması sırasında iki tane görüntü var. Ataman Cem Akpınar’a ait görüntü olmamasına rağmen savcılık makamının müvekkilin bu suçu işlediğine, direndiğine dair belirlemesi var. Aynı gün gözaltına alınan sekiz kişiye açılan bir diğer Onur Yürüyüşü davasında 16. Asliye Ceza Mahkemesi beraat kararı verdi. Bugün Uluslararası Trans Görünürlük Günü ve böyle bir günde Onur Yürüyüşü’nün barışçıl olduğunu savunmaya çalışıyoruz” dedi.

Avukat Polat Yamaner’in “Tutanakta ‘HAGB kabul ediyorum’ diye yazılıyor ama şu an sanıklara bu soru sorulmadı” demesi üzerine hakim tek tek sordu. Sanıklar, HAGB kabul etmediler. Yamaner, “2911 sayılı yasanın 32. maddesindeki unsurların oluşmadığı, AİHM ve Anayasal güvenceler uyarınca açıktır. Derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz” dedi.

Onur Yürüyüşü’nün tüm dünyada kutlanan barışçıl bir yürüyüş olduğunu vurgulayarak savunmasına başlayan avukat Sevda Onur Bayram, “Dosyada kaymakamlık kararı yok. Zaten kaymakamlık, anayasal hakları sınırlandıramaz. Derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

Mütalaasını açıklayan savcı, “AİHS, Anayasa Mahkemesi içtihatları ve Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2016/928 esas sayılı kararları da dikkate alındığında sanıkların iddianameye konu olayda belirtilen eylemlerinin cebir, şiddet ve tehdit boyutunda olmadığından atılı suçun oluşmayacağı değerlendirilerek beraatlerine karar verilmesi mütalaa olunur” dedi.

Mütalaadan sonra kararını açıklayan mahkeme, sanıkların üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığına kanaat getirerek tüm sanıkların beraatine hükmetti.