İlk kez 27 Mayıs 1995’te bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, 28 yıldır gözaltında kaybedilenlerin akıbetini soruyor, faillerin bulunup yargılanması ve kaybetmelerin yeniden yaşanmaması için mücadele veriyor. 700. hafta buluşması engellenen Cumartesi İnsanları’ndan 46 kişi, ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten yargılanıyor. AYM'nin 700. haftaya ilişkin iki ihlal kararına rağmen, Cumartesi İnsanları'nın Galatasaray Meydanı'nda buluşmasına izin verilmiyor. 

Türkiye’de 12 Eylül 1980 darbesinden bugüne toplam 1.352 kişinin gözaltında kaybedildiği tahmin ediliyor. Zorla kaybetmelerin en çok gerçekleştiği dönem, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın ortaya çıkışına da tanıklık eden 1993-95 yılları arası.

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 1992 yılında, zorla kaybedilenler için “Kayıplar bulunsun” sloganıyla başlattığı kampanya, 1995’te Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın mücadelesiyle büyük bir hak arama hareketine dönüştü.

İstanbul Galatasaray Meydanı’nda her cumartesi saat 12.00’de buluşarak barışçıl oturma eylemi düzenleyen Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın gündemindeki ilk kayıp Hasan Ocak’tı.

İstanbul’da, 12-15 Mart 1995’te yaşanan Gazi Mahallesi olayları sonrası 21 Mart’ta gözaltına alınan Hasan Ocak, annesi Emine Ocak ve yakınlarının 55 gün süren ısrarlı arayışının sonunda, 15 Mayıs 1995’te kimsesizler mezarlığında bulundu. Öldürülmeden evvel ağır işkenceden geçirilmişti.

Hasan Ocak’ın bulunması için İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) desteğiyle başlayan kampanya, cesedine ulaşılmasının ardından kayıplara karşı adalet arayan bir insan hakları mücadelesine dönüştü. 27 Mayıs 1995’te 15-20 kişilik bir grup, Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelerek ilk oturma eylemini yaptı.

Taleplerini “Gözaltındaki kayıplar son bulsun, kayıpların akıbeti açıklansın, sorumlular bulunsun ve yargılansın” olarak duyurdular. 15-20 kişi başlayan eyleme katılanların sayısı zamanla binleri buldu. Her hafta, gözaltında kaybedilen bir kişinin hikâyesi anlatıldı, akıbeti soruldu.

Ancak Ağustos 1998’den itibaren polis, eyleme katılanlara her hafta cop ve biber gazıyla müdahale etti, katılanları gözaltına aldı. Bir yıla yakın sürecin ardından, 13 Mart 1999‘da Cumartesi Anneleri/İnsanları ara verdiklerini açıkladılar.

Yeniden buluşmaları için 10 yıl geçmesi gerekti. 31 Ocak 2009‘da yeniden Galatasaray Meydanı’ndaydılar. Aynı yıl müzik grubu Bandista, ‘Benim Annem Cumartesi’ isimli parçayı yayımladı.

Bu arada Birleşmiş Milletler, Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme‘yi (Zorla Kaybedilme Sözleşmesi) 2007’de kabul ederek 2010 yılında yürürlüğe soktu. Ancak Türkiye, bu sözleşmeye hâlâ taraf değil.

2013’te Uluslararası Hrant Dink Ödülü, Cumartesi Anneleri/İnsanları’na verildi.

2015 ve 2016’da İstanbul’da meydana gelen bombalı saldırılardan sonra güvenlik gerekçesiyle Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın etrafı polis kordonuna alınmaya başlandı. Oturma eylemine katılmak isteyenler aramadan geçirildi.

25 Ağustos 2018’de gerçekleşecek 700’üncü buluşma için destek çağrısı yapıldı. Ancak 25 Ağustos cumartesi sabahı bir araya gelen gruba, meydanda toplanmalarının Beyoğlu Kaymakamlığı imzalı bir kararla yasaklandığı bildirildi. Cumartesi Anneleri/İnsanları, İHD üye ve yöneticileri ile destek vermeye gelenlere tazyikli su, plastik mermi ve biber gazıyla müdahale edildi. Gözaltına alınan 47 kişi, yaklaşık 8 saat sonra serbest bırakıldı.

27 Ağustos 2018’de İHD İstanbul Şubesi’nde yapılacağı duyurulan basın açıklamasından birkaç saat önce, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nı “terör örgütlerine meşruiyet alanı açmaya çalışmak” ve “terör örgütlerinin sözcülüğünü yapmak”la itham etti.

Cumartesi Anneleri/İnsanları’na yönelik yasaklama tutumu, 700’üncü haftadan bu yana sürüyor. Sonraki haftalarda da Galatasaray Meydanı’nda buluşmalarına izin verilmedi, meydan polis bariyerleriyle kalıcı olarak kapatıldı. 701’inci haftada meydana yürümek isteyen gruba müdahale edildi, oturma eylemi Büyükparmakkapı Sokak’ta yapıldı. 702’inci haftadan bu yana Cumartesi Anneleri/İnsanları İHD İstanbul Şubesi önünde buluşuyor, Galatasaray Meydanı’na çıkmalarına izin verilmiyor.

PEN Duygu Asena Ödülü, 2019’da Cumartesi Anneleri/İnsanları’na verildi.

700. hafta buluşması nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nun hazırladığı iddianame İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve 18 Kasım 2020 tarihinde Cumartesi İnsanları hakkında dava açıldı. Dava açılan 46 kişi arasında kayıp yakınları, İHD yönetici ve üyeleri de var. İddianamede Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 32/1 Maddesi uyarınca haklarında 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Davanın ilk duruşması 25 Mart 2021‘de görüldü. Cumartesi İnsanları, duruşma öncesi Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Katılımın yüksek olması nedeniyle İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi yerine İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmada sanık beyanları ve avukatlarının savunmaları alındı, beraat talebi yinelendi. Beyanların ardından savcı mütalaasında, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesini ve savunmaların tamamlanmasını istedi.

12 Temmuz 2021‘deki duruşma da 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nin küçük olması nedeniyle daha geniş olan 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İki buçuk saat gecikme ile saat 12.30’da başlayan duruşmada kimlik tespitlerinin ardından savunmalara geçildi. Ancak sanıkların ve avukatlarının sözünün kesilmesi, itiraz eden milletvekili Mahmut Tanal’ın salondan çıkarılması üzerine avukatlar reddi hakim talebinde bulundu. Bu talep reddedildi. Avukatların kanunu hatırlatması üzerine mahkeme başkanı duruşmayı bitirerek 24 Kasım 2021‘e erteledi.

24 Kasım’daki duruşma öncesinde İngiltere ve Galler Barosu İnsan Hakları Komitesi ve Küresel İfade Özgürlüğü Kampanyası, Cumartesi Anneleri/İnsanları davasına “Uluslararası İnsan Hakları ve Protesto Hakkına Dair Uzman Görüşü” sundu. Görüşte, devletin AİHS 11. maddesinde düzenlenen toplanma özgürlüğü veya ifade hakkını kullananları, barışçıl olarak ifade etmeye çalıştıkları görüşleri nedeniyle susturmak, cesaretlerini kırmak veya cezalandırmak amacıyla sınırlandırılamayacağı vurgulandı. “Barışçıl gösteri hakkı yoksa demokrasi de yoktur” dendi.

24 Kasım 2021‘deki üçüncü duruşma öncesi, adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Duruşmada avukatların, derhal beraat de dahil olmak üzere tüm talepleri reddedildi ve dava 23 Mart 2022‘ye ertelendi.

Dördüncü duruşmada, Hasan Akbaba, Osman Akın, Atakan Taşbilek, Mehmet Günel, Koray Çağlıyan, Murat Akbaş, Can Danyal Aktaş, Ercan Süslü ve Lezgin Özalp’in talepleri doğrultusunda duruşmalardan ayrı ayrı vareste tutulmalarına karar verildi. Bir sonraki duruşma 21 Eylül 2022'de görülecek. 

Cumartesi Anneleri/İnsanları, "Kayıplar bulunsun, kaybedenler yargılansın" şiarıyla 25 Haziran 2022'deki 900'üncü hafta eylemini yeniden Galatasaray Meydanı'nda gerçekleştirmek istedi. Valilik tarafından yasaklanan meydana girişlere bir kez daha izin verilmedi. Polis, birçok kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında İHD eşbaşkanları Eren Keskin ile Öztürk Türkdoğan da vardı.  Akşam saatlerine doğru gözaltına alınanlar serbest bırakıldı.

Aralarında Cumartesi İnsanları'nın da bulunduğu bir grup hak savunucusu, 30 Ağustos 2022'de, Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü dolayısıyla, İstanbul Küçükçekmece'deki Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı'nın önünde basın açıklaması yapılacağını duyurdu. Burada toplanan kitleye polis müdahale etti. Aralarında Cumartesi İnsanları'ndan Maside Ocak, Hüseyin Ocak, Ali Ocak, Besna Tosun, Hanım Tosun, Hasan Karakoç, Hanife Yıldız, Gülseren Yoleri, Hüseyin Aygül ve Ferit Barut'un bulunduğu 14 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar ifade verdikten ve sağlık kontrolünden geçirildikten sonra serbest bırakıldı. 

21 Eylül 2022'deki duruşma öncesi, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde yapılacak basın açıklamasına yasak getirildi. Karara tepki gösteren insan hakları savunucuları ve Cumartesi İnsanları'ndan 16 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, ifadeleri alındıktan sonra akşam saatlerinde serbest bırakıldı. 

Cumartesi Annesi Maside Ocak, 700. haftadaki (25 Ağustos 2018) polis saldırısını Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşımıştı. AYM, Şubat 2023'te "kötü muamele" iddiasını reddederken, Anayasa'nın 34. maddesinde düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Maside Ocak’a 13 bin 500 TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

Karar sonrası eylemlerini Galatasaray Meydanı’nda yapmak isteyen Cumartesi İnsanları'na 941'inci ve 942'inci haftalarda da izin verilmesi, polis müdahale etti. İki hafta üst üste onlarca kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar sağlık kontrolü ve emniyetti işlemlerin ardından aynı gün içinde serbest bırakıldı. 

Nisan 2023'te, bir yıl önceki 30 Ağustos Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü'nde Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda yapmak istedikleri basın açıklaması nedeniyle Cumartesi İnsanları'na “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara rağmen dağılmama” suçlamasıyla dava açıldı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, o gün gözaltına alınan Maside Ocak, Hüseyin Ocak, Ali Ocak, Besna Tosun, Hanım Tosun, Hasan Karakoç, Hanife Yıldız, Gülseren Yoleri, Hüseyin Aygül, Ferit Barut, Aynur Ergül, Derya Deniz, Hüsnü Alkan ve Türkan Acar hakkında 14 Aralık 2022'de iddianame hazırladı. Cumartesi Anneleri/İnsanları hakkında açılan davanın görülmesine 4 Mayıs 2023'te Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlandı. 

AYM, Cumartesi İnsanları'nın 700’üncü hafta eylemine yönelik polis saldırısına ilişkin bir hak ihlali kararı daha verdi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri'nin başvurusunda toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine oybirliğiyle hükmeden AYM, kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin şikayeti ise kabul edilemez buldu. AYM, 29 Mart tarihli kararında Anayasa'nın 34. maddesinde düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine hükmetti. 

Ancak bu ikinci karara rağmen, polis, 945. haftada da Cumartesi İnsanları'na müdahale etti. Aralarında Şebnem Korur Fincancı, Ümit Efe, Meryem Göktepe ve Nimet Tanrıkulu'nun da bulunduğu 23 hak savunucusu gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar aynı gün serbest bırakıldı.  

Gözaltılar sonraki haftalarda da devam etti. Dayanışma amacıyla gelip polis ablukasının içinde yer alan hak savunucuları da gözaltına alındı. 20 Mayıs'taki buluşmada, Galatasaray Meydanı'nda görevli polis ve polis aracı sayısının, basına yönelik şiddetin arttığı görüldü. 20 Mayıs 2023 buluşmasında, Cumartesi İnsanları ve hak savunucularından 13 kişi gözaltına alındı, aynı gün içinde serbest bırakıldılar.  

Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü dolayısıyla Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı'nda basın açıklaması yaptığı sırada gözaltına alınarak haklarında dava açılan 14 kişi, 26 Mayıs 2023'teki duruşmada beraat etti.

Yeşil Sol Parti'den 28. Dönem milletvekili seçilen Ferit Şenyaşar, 23 Haziran 2023'te TBMM'ye Cumartesi İnsanları'nın mücadelesiyle ilgili bir araştırma önergesi vererek, 12 Eylül 1980 bu yana gözaltında kaybedilen kişilerin akıbetlerinin araştırılması, faili meçhul cinayetlerin üstünün örtülmesinden sorumlu tüm kamu görevlilerinin açığa çıkartılması, faillerin ve sorumluların yargılanması amacıyla bir araştırma komisyonu kurulmasını istedi. 

1 Temmuz 2023'teki 953. hafta buluşmasına yönelik yasak kararının vekaleten verildiği ortaya çıktı. Yasaklama kararına izne ayrılan Beyoğlu Kaymakamı yerine Şişli Kaymakamı imza attı. Yasaklama kararında imzanın vekaleten atıldığı ise yönetmelik hükümlerine rağmen ayrıca belirtilmedi. 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) İnsan Hakları Kolu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD), 25 Temmuz 2023'te bir açıklama yayımlayarak, Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın küresel sıcaklık rekorları kırıldığı günlerde uzun saatler kapalı araçta bekletilmesini işkence ve kötü muamele yasağının ihlali olarak değerlendirdi. 

Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın avukatları, 943. haftada gözaltına alınmaları için emir veren polis amirleri ve polis memurları hakkında suç duyurusunda bulundu. Polisler hakkındaki ön soruşturma 29 günde tamamlandı. Raporda, İstanbul Valiliği tarafından 24 Kasım 2022'de yayımlanan “terör saldırısı sonrasında İstiklal Caddesinde güvenlik, huzur ve asayişin korunması, mevcut yaya trafiği akışının hızlandırılması konularında alınması gereken önlemlere ilişkin” emre istinaden söz konusu eylemin yasaklandığı belirtildi ve hak savunucularının “ihtara rağmen dağılmamakta ısrar ettikleri” öne sürüldü. Valilik polis amirleri ve polisler hakkında soruşturma yürütülmesine izin vermedi. Savcılık da soruşturma yürütülmesine yer olmadığına hükmetti.

Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, Eylül 2023'te Cumartesi Anneleri/İnsanları eylemindeki hak ihlallerinin tespiti, zorla kaybetmelerle ilgili hakikat ve araştırma komisyonlarının kurulması ve zorla kaybedilenlerin akıbetinin ortaya çıkarılması için Meclise bir araştırma önergesi daha sundu.

Aynı ay, Cumartesi Anneleri/İnsanları'na yönelik yeni bir dava açıldı. Ali Ocak, Ali Tosun, Besna Tosun, Cüneyt Yılmaz, Hanife Yıldız, Hasan Karakoç, Hatice Korkmaz, Hünkar Hüdayı Yurtsever, İkbal Yarıcı, İrfan Bilgin, İsmail Yücel, Leman Yurtsever, Maside Ocak Kışlakçı, Meryem Bars, Mikayil Kırkbayır, Mukaddes Şamiloğlu, Oya Meriç Eyüpoğlu, Saime Sebla Arcan, Selvi Gülmez, Ümmügülsüm Aylin Tekiner’e  950. hafta buluşmasıyla ilgili “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu 32/1 ve 5237 Sayılı TCK 53. maddesi”nce açılan soruşturma davaya dönüştürüldü. İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek davanın ilk duruşması 27 Şubat 2024'te görülecek. 

8 Temmuz 2023’teki 954’üncü hafta buluşmasında 31 kayıp yakını ve hak savunucusu gözaltına alınmış, gazeteciler de polisin kötü muamelesine maruz kalmıştı. Bu eylemde yaşananlarla ilgili polislerden Ali Hıracı, kayıp yakınları ve hak savunucularının avukatı Murat Çelik’in kendisini yaraladığını ileri sürerek şikayette bulundu. Murat Çelik, o gün darp edilerek ters kelepçeyle gözaltına alınmıştı. Polis Hıracı’nın şikayeti üzerine İstanbul başsavcılığı 31 kişi hakkında soruşturma başlattı ancak 19 Eylül 2023’te takipsizlik kararı verildi.

968. hafta açıklamasına müdahale eden polis, gözaltında kaybedilen babaları Fehmi Tosun’un akıbetini soran Besna Tosun ve Newroz Tosun’a kameralar önünde kollarını bükerek ters kelepçe uyguladı. Newroz Tosun’a ters kelepçe uygulayan polisler, başını zorla eğmeye çalıştı. Duruma tepki gösteren Besna Tosun’un bileğine altı tane ters kelepçe takıldı. Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltına alınırken polis şiddetine maruz kaldıklarını belirterek suç duyurusunda bulundu. 

700. hafta ile ilgili İstanbul 21’inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 3 Kasım 2023'teki duruşmasında sanık ifadelerinin alınmasına devam edildi. Mahkeme, Cihan Gülünay’ın adli kontrol şartının devamına, savunması alınmayan sanıkların savunmalarının tamamlanmasına karar vererek duruşmayı, 5 Nisan 2024'e erteledi.

4 Kasım 2023'teki 971. hafta buluşmasında Cumartesi İnsanları ve hak savunucuları yine polis ablukasına alındı ancak önceki haftalardan farklı olarak gözaltına alınmadılar. 

Cumartesi Anneleri/İnsanları, 11 Kasım 2023'te, yaklaşık 5,5 sene sonra Galatasaray Meydanı’nda ilk kez müdahale olmadan toplandı ve açıklama yapabildi. HEDEP Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, aynı hafta TBMM’deki bir komisyon toplantısında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya Cumartesi Anneleri/İnsanları ve kayıp yakınlarının kelepçelenerek gözaltına alınması ile ilgili fotoğrafları göstermişti. Bakan yanıt olarak, "Yaşadıkları mağduriyettir. En kısa zamanda sürede çözüm üreteceğiz" demişti. Bu açıklama sonrası ilk cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda 10 kişinin toplanmasına izin verildi. 

975. hafta buluşmasını AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, gözlemci sıfatıyla izledi ve sonrasında İHD'de bir basın açıklaması yaptı. "Burada, Cumartesi Anneleri/İnsanları ile dayanışmamı ifade etmek için bulunuyorum" diyen Amor, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına riayet edilmesi talebiyle Türkiye'de bulunduğunu vurguladı. Raportör, Türkiye'de gözlemleyebileceği "birçok insan hakları ihlali" bulunduğunu ancak Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın eylemini bilinçli olarak seçtiğini söyledi: "Mutlak bir ısrarı, iradeyi gösterdiği için Cumartesi Anneleri ile birlikteyim. Çünkü Cumartesi Anneleri ile durmak, Cumartesi Anneleri ile dayanışmak, hukukun üstünlüğünü savunmak, insan haklarını savunmaktır." 

Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı’nın 2. İnsan Hakları ve Özgürlük Ödülü, 20 Ocak 2024'te düzenlenen törenle Cumartesi Anneleri/İnsanları'na verildi.

İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 27 Şubat 2024'teki ilk duruşmasında, kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından savunmalara geçildi. Dava, salonun fiziki yetersizliği sebebiyle, verilen aranından ardından İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin salonunda devam etti. Tek tek söz alan avukatlar, suçun unsurlarının oluşmadığını dile getirerek, müvekkillerinin beraatini talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme, eksik beyanların ve hususların giderilmesi için duruşmayı 7 Haziran 2024 saat 14:00’e erteledi.

Hakkında dava açılanların isimleri:

Adil Can Ocak, Ahmet Karaca, Ahmet Süleyman Belli, Ali Icak, Ali Yiğit Karaca, Atakan Taşbilek, Ataman Doğa Kıroğlu, Ayça Çevik, Besna Tosun, Cafer Balcı, Can Danyal Aktaş, Cihan Oral Gülünay, Cüneyt Yılmaz, Deniz Koç, Ercan Süslü, Ezgi Çevik, Faruk Eren, Fecri Çalboğa, Ferhat Ergen, Gamze Elvan, Hakan Koç, Hasan Akbaba, Hasan Karakoç, Jiyan Tosun, Kenan Yıldızerler, Koray Çağlıyan, Koray Kesik, Leman Yurtsever, Levent Gökçek, Lezgin Özalp, Maside Ocak, Mehmet Günel, Muhammed Emin Ekinci, Murat Akbaş, Murat Koptaş, Onur Yanardağ, Osman Akın, Özer Oysam, Özge Elvan, Ramazan Bayram, Rüşa Sabur, Sadettin Köse, Saime Sebla Arcan Tatlav, Sinan Arslan, Ulaş Bedri Çelik, Volkan Uyar.

Yaklaşan Duruşma

İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi

Duruşma Raporları